Depreson nedir?

 

Depresyon çok yaygın bir psikolojik rahatsızlıktır. Dünya genelinde erkeklerin %12`sinde, kadınların %26`sında görülmektedir.


Karakteristik özellikleri:

Üzüntü, ilgisizlik ve zevk yeteneği kaybı, suçluluk ve düşük benlik saygısı, uykusuzluk, iştah kaybı, yorgunluk ve konsantrasyon zayıflığıdır. Kişinin çalışmasını, öğrenmesini, aile yaşantısını, sosyal ilişkilerini kısaca yaşamının her alanını olumsuz yönde etkiler.
Depresyon ciddi ancak tedavi edilebilir bir hastalıktır. Sıradan bir üzüntü, başarısızlık ya da iradesizlik hali değildir!
Büyük önemine rağmen depresyon çoğunlukla ya fark edilmemekte ya da yetersiz tedavi edilmektedir. Etkilenenler ve yakınları için büyük acıya ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olmaktadır. Geçmiş yıllarda depresyonun stres kaynaklı kronik bir hastalık olduğu açık bir şekilde anlaşılmıştır ve böylece «Stres-Depresyon» terimi ortaya çıkmıştır. Kalp krizi, inme, osteoporoz ve diyabet gibi diğer ciddi endemik hastalıkların ortaya çıkmasında bir risk faktörüdür. Tedavi edilmeyen depresyon ortalama ömrü kısaltabilir.

Önemli Noktalar:

1. Depresyon ciddi, hatta bazı durumlarda yaşamı tehdit eden bir hastalıktır ve uzman tedavisi gerektirir.
2. Depresyonun temel özellikleri üzgün bir ruh hali veya boşluk hissi, bitkinlik (tükenmişlik), aşırı yüklenme, anksiyete bozuklukları, huzursuzluk, düşünme ve uyku bozukluklarıdır.
3. Depresyondan muzdarip kişiler yaşamdan zevk alamazlar ve hatta en basit kararları vermekte bile büyük güçlük çekerler.
4. Depresyona sıklıkla mide, bağırsak, baş, karın veya sırt ağrıları gibi kalıcı bedensel şikayetler eşlik eder. Bu semptomlar birçok hastada hemen göze çarpmaktadır.
5. Temelsiz suçluluk hissi depresyonun en önemli belirtilerinden biri olabilir.
6. Tüm ağır hasta insanlar gibi depresyon hastaları da çevrelerinden anlayış ve desteğe ihtiyaç duyarlar.
7. Depresyonun karakterize edici özelliği beyinde bir sinir metabolizma bozukluğu olmasıdır. Nörotransmitter konsantrasyonu (Serotonin, Noradrenalin, Dopamin) dengesizdir. Bunun nedeni, stres hormon sisteminin genellikle sürekli aşırı aktif olmasıdır. Bu aşırı aktivite, hipertansiyon, kalp krizi, diyabet ve osteoporoz gibi tedavi edilmeyen potansiyel komplikasyonlara da yol açabilir. Bu nedenle dikkatli ve sürdürülebilir tedavi çok önemlidir.
8. Depresyon tedavi edilebilir. Tedavi amacıyla çeşitli kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri, ruh halini düzenleyen modern ilaçlar (antidepresanlar), stres yönetimi ve gevşeme teknikleri ve yardımcı tamamlayıcı tıbbi yaklaşımlar (örneğin bitkisel tedavi) mevcuttur.
9. Modern antidepresanların neredeyse hiçbir yan etkisi yoktur. Bunlardan genellikle yalnızca tedavinin başlangıcında yararlanılır. Bağımlılık yapmazlar. Kişiliği değiştirmezler. Uyarıcı ya da yatıştırıcı madde değildirler.
10. Antidepresanlar etkisini hemen göstermezler. İyileşene kadar çoğu zaman günler haftalar geçer.
11. İlaçların ihtiyaç duyulduğunda tamamen doktor reçetesine göre ve düzenli olarak alınması çok önemlidir. Olası yan etkiler, huzursuzluk, sıkıntı veya kuşku durumunda daima tedavi eden doktorla açıkça görüşülmelidir.
12. Tekrarlayan depresyon önleyici bir şekilde tedavi edilebilir.
13. Özkıyım (intihar) büyük bir tehlikedir. İntihar riski zamanında tespit edilebilir. Acil bir durumdur. İntihar riski bulunanlar en kısa sürede tıbbi tedaviye tabi tutulmalıdır.

You may also like...

4 Responses

  1. Kemalkoc dedi ki:

    Teşekkürler. Çok güzel bir makale. Herkesin okuyup , faydalanmasını tavsiye ediyorum.

  2. Nihat Erten dedi ki:

    Güzel bir makale
    Makalenin basit dille yazilimis olmasi herkes tarafindan anlasilmasina olanak saglamis

  3. Nihat dedi ki:

    Herkesin anlayabilecegi basi bir dille yazilmis Depresyonla ilgili cok güzel bir makale

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir