Erkeklerin uzun süreli eş seçimi

Avcı ve toplayıcı atalarımızdan bize geçmiş önemli iki adaptasyon var. Hayatta kalmak ve üremek. Hayatta kalmak için atalarımız avlanıp, kök ve bitki toplayarak yaşamlarını sürdürebilmişlerdir.

Üremek için de cinsellik kaçınılmaz bir zorunluluktu. Yani seks olmadan, çocuk olmaz, çocuk olmadan da genlerimizin diğer kuşaklara aktarılması imkansızdır. İnsanların şu andaki cinsel eğilimleri (adaptasyon) bize ilk insanlardan kalan bir özelliktir. Bizim eş seçimimiz de ilk insanların eş seçimi gibi hep mantıklı temellere dayalıdır. Evrimci psikolojinin bu bakış açısı ve yazacaklarım çoğu insanın hoşuna gitmeyebilir, yalnız bu onların gerçekliklerinden birşey kaybettirmez. Bilimsel araştırmalar bizim „kafamıza uygunluk“ kriteriyle değerlendirilemezler.

Bakire olmayan biriyle çok sevsek de evlenmeyiz demiştik, neden? Bakirelik, kadının bize ilerdeki sadakatini mi gösteriyor? Evrimci psikoloji bu soruya evet yanıtını veriyor. Tabiki bakire olmayıp da evlendikten sonra eşine çok sadık olanlar vardır, bunu tartışmıyoruz.

Soru: Neden milyonlarca yıldır erkekler hep bakire olanları seçmişlerdir evlenecekleri zaman?

Bu sorunu cevabını ararken hiçbir dini bakış açısından bakmıyoruz bu fenomene. Son 10000 senenin tek ve çok tanrılı dinleri açısından değerlendirmiyoruz, son 4 milyon yıldan beri var olan eğilimin açıklamasını arıyoruz. Bakirelik, kadının cinsel ilişkiye girmemiş olduğunu gösteriyor yani çocugu olmuş olma riski yok. Doğadaki amaç genler aktarmaktır, çogalmaktır. Bakire kadın, bir erkeğe çocuğun kendisinden olduğunu yani evlendigi erkekten olduğu güvenini verir. Yani erkek cinsel ilişkiye girerken kadının, erkeği „aldatmış olma“, erkeğin çocuğuymuş gibi kandırma şansı yoktur.

Karışık gibi ama değil:

Bir kadın karnındaki bebeğin yüzde yüz kendisinin olduğunu bilir çünkü kendi karnında bir gelişme oluyor. Ama bir erkek hiçbir zaman bebeğin kendi bebeği olduğunu bilme şansı yoktur çünkü kadın başka bir erkekle de cinsel ilişkiye girmiş olabilir dolayısıyla başkasının çocuğuna da hamile olabilir. Şimdi ama DNA-Testi var, anlaşılır kimden olduğu denilebilir. Bundan 4,4 Milyon sene önce böyle bir test yoktu, evrimsel açıdan DNA-Testinin varlığı 1 salise bile değil.

Yani erkekler, başkalarının çocuklarını büyütme gibi bir riskiyle karşı karşıyaydılar. Bunu çözmek için de bazı yöntemlere baş vurdular mesela: Bakirelik. Diğer bir faktör de genç olma.

Gençliğin göstergeleri: Kadının teninin pürüzsüz olması, saç uzunluğu ve kalitesidir.

Kimse 40 yaşında ama bakire bir kadınla kolay kolay evlenmez. Neden? Çünkü bakireliğin bir önemi kalmıyor eğer kadın menopoza girmişse. Artık çocuğu olamaz demektir bu. Erkek için genlerin aktarılması önemli tabi kadın için de. Bu nedenle erkekler evlenecekleri kadının genç yani doğurgan ve bakire yani çocuğu daha olmamış olmasına dikkat ederler.

Erkeklerin eş seçimini etkileyen diğer önemli etken „çekiciliktir“. Çekiciliğin göstergeleri: Pürüzsüz ten, yaraların olmaması, hasta olmama ve genç olmadır. Diğer bir faktör simetridir. Erkekler simetrik bir yüz ve vücuda sahip kadınları çekici bulurlar. Simetri kadının çevrenin olumsuz koşullarına dayanıklı olmuş olduğunu gösterdiğinden sağlıklı olduğunun bir simgesidir. Örneğin dudağının bir tarafı eğik bir kadın, erkelerde „demekki bu bir hastalık geçirdi, sağlıklı değil, çocuğum olursa o da sağlıksız olabilir“ mesajı verir bilinç altından ve evlilikten alıkoyar.

Diğer bir faktör de vücut yağ dağılımıdır.Yiyeceğin az olduğu afrika ülkeleri gibi bölgelerde şişmanlık zenginliğin bir göstergesidir. Ama yiyecegin bol olduğu avrupa da örneğin şişmanlık istenilmeyen bir şeydir. Bütün araştırmalarda ortaya çıkan sonuç, erkeklerin normal yağ dağılımı olan kadınları çekici bulduklarını gösteriyor. Yani ne bir deri bir kemik ne de aşırı kilolu. Normal kilolu demek ; şeker hastalığı, kalp krizi, damar tıkanıklılığı vs. olmadığına işaret ediyor o nedenle de daha çok seçiliyor.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir