Şizofreni tedavisinin üç ana bileşeni
İlaç Tedavisi:
Belirtileri iyileştirmeye ve yeniden hastalanmayı önlemeye yönelik.
Psikoterapi:
Hastalara ve ailelere sorunlarını çözmeleri, stresi aşmak, hastalık ve komplikasyonlanyla mücadele etmek, kötüleşmeyi önlemek yönünde yardım etmeye yönelik, eğitsel ve psikososyal müdahaleler.
Antipsikotik İlaçlar:
Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar genel olarak iki grupta toplanır: Klasik antipsikotikler (nöroleptikler): Klorpromazin, Tiyoridazin, HaloperidolYeni antipsikotikler (ikinci kuşak ya da “atipik” antipsikotikler): Fluanxol, Klozapin, Risperidon, KetiapinTıbbi yaklaşımlar ve rehabilitasyon çabalarına ilişkin çalışmalar, ilaç ve rehabilitasyonun birlikte çok daha iyi sonuç verdiğini göstermektedir. İlaç gerekli olmakla birlikte tek başına yeterli tedavi sağlamamaktadır; rehabilitasyon ise özenli ilaç kullanımına gerek duymaktadır.
Expressed – Emotion – Konsepti (Brown,1966) Rehabilite edilmiş şizofrenlerlerin ailelerindeki iletişim ile tekrar şizofreni semptomlarının ortaya çıkması arasında bir ilişki bulunmuştur.Yüksek duygu yoğunluğu (high-EE) olan ailelerde şizofreninin tekerrür etmesi %58 olarak, düşük duygu yoğunluğu (low-EE) olan ailelerde ise %16 olarak bulunmuştur.
Yüksek duygu yoğunluğu, sıkça eleştiri, düşmanlık, aşırı positif duygulanım, mızmızlanmak ve aşırı bakımı içerir. Düşük duygu yoğunluğu: Tarafsız-adil yaklaşım ve aşırı olmayan duygular şeklindedir. Hastaların yaşamla yeniden bütünleşmeleri, eğitsel ya da mesleki işlevlerini yeniden kazanmalarına yönelik klinik rehabilitasyon.